Açlık sınırı 20.967TL. Evet bir ailenin aç kalmadan sağlıklı bir gıda tüketimi için gereken ücret. Şu an bile bu ücret çalışan kesimin büyük çoğunluğunun eline geçmiyor. Üstelik bu ücret sadece yaşamımızı sağlamaya yetecek olan ücret.
Asgari ücret, adından da anlaşılacağı üzere, işçilerin emeğine karşılık ödenecek en asgari ücreti belirlemektedir. Komisyon tarafından belirlenen bu alt limit ücretlerin düşük ödenmesi durumunda en düşük limittir. Bu tutarın altında ödeme kabul edilmez. Ancak işçiler için belirlenen bu en düşük limit ülkedeki işçilerin %50'sine uygulanıyor. Oysa işverenlerin rahatlıkla üzerini karşılayacağı bir tutar olmasına rağmen. (Bunu bankaların Patron kuruluşlarının kar açıklamalarından büyüme oranlarından rahatlıkla anlıyoruz.)
Asgari ücret en alt limit olarak belirlenip çalışan kesimin büyük kısmına uygulanırken açlık ve yoksulluk ücretleri de hiç dikkate alınmıyor. Ülke koşullarında bir avuç sermayedar milli gelirin büyük kısmını alırken çalışan kesimin neredeyse hepsi yoksulluk sınırı altında %50'den fazla kesim ise açlık sınırı altında. Bu veriler Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve hükümet yetkilileri tarafından bilinen veriler.
Bu günlerde Asgari ücret tespit komisyonu ilk toplantısını yaptı, daha defalarca da toplanacağa benziyor. MÜSİAD Başkanı asgari ücret için %25i geçmemesini salık verdi. Ona göre asgari ücretin yüksek olması Enflasyona sebep oluyor işsizliği yükseltiyor. Oysa araştırmalara ve gerçek verilere göre durum bunun tersi.
"Asgari ücret konusunda en yaygın iddialardan biri asgari ücret artışının enflasyona yol açacağı şeklindedir. Ücret-fiyat sarmalı (spirali) iddiası günümüzde de özellikle ana akım iktisat çevreleri ile hükümet ve işveren örgütleri tarafından sık sık tekrarlanıyor. Oysa ücret-fiyat sarmalından söz etmek mümkün değildir. Tersine fiyat-ücret sarmalı (spirali) söz konusudur. Çünkü işçilerin enflasyon karşısında ücretlerini kendiliğinden artırma olanağı yoktur. Fiyatlar serbestçe artarken işçiler, alım gücündeki kaybı telafi etmeye çalışırlar. İlişkinin yönü ücretlerden enflasyona doğru değil, enflasyondan ücretlere doğrudur. Türkiye kâr itilimli bir enflasyon söz konusudur" *DiskAr Asgari Ücret Araştırması 2025
Ayrıca asgari ücret açlık sınırının altında iken Türkiye'deki işverenler karlılık oranlarını önceki yıllara göre katlayarak artırıyor.
Geçmiş yıllarda özellikle işçilerin sendikalı ve örgütlü olduğu dönemlerde hem ücretler hem de çalışma koşulları bugüne oranla daha iyi bir seviyedeydi demek yanlış olmaz. Hem çalışma koşullarının hem ücretlerin gittikçe erimesinin sendikal örgütlülüğün azalması ile birebir bağı var.
İnsanca Yaşam ve insanca yaşamamıza yetecek ücretler için sendikal örgütlülüğümüzü güçlendirerek bir güç haline gelmekten başka yolumuz yok.