Kamu Bankaları İşçileri İçin Pandemi Değerlendirmelerimiz

Etiket EtiketA Etiket2
Önerilerimiz:
  • İşçi sağlığının birinci öncelik olarak kabul edilmesi
  • İşçilere periyodik olarak koronavirüs testi uygulanması
  • Pandemi sürecinde kullandırılan zorunlu izinlerin idari izinden sayılması
  • Zorunlu ofis işlemleri dışında tüm banka birimlerinin evden çalışabilme koşullarının organize edilmesi
  • Pandemi sürecinde her ilde sınırlı sayıda merkezi şubenin sınırlı sürelerle açık bırakılması
  • Açık kalan şubelerde çalışma saatlerinin 09:00 – 15:00 olarak düzenlenmesi ve randevulu çalışmaya geçilmesi
  • Salgın süresince hafta içi ve hafta sonu fazla mesailerinin yasaklanması
  • 11 Mart 2020 tarihi milat alınarak çalışılan gün sayısı esasına göre günlük çalışma ücretinden az olmamak üzere şube çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılarak tüm banka çalışanlarına koronavirüs tazminatı ödenmesi
  • İş ve işlemlerin optimum seviyede otomatize edilmesi için sistemsel alt yapı yatırımı yapılması eksik alt yapı ve yazılım kadrolarının istihdam edilmesi
  • Kamu hizmetlerinin diğer bankalarca da verilmesinin sağlanması kamu bankası işçilerinin iş yükünün diğer banka işçileriyle paylaşılması
  • Güvenlik görevlilerinin ateş ölçme görevine son verilip bina giriş kapılarına sabitlenmiş ateş ölçer kameralardan faydalanılması
  • Parayı dezenfekte eden teknolojilerden faydalanılması
  • 2019 yılı temettü ödemelerinin üç maaş olacak şekilde Meclisimizin açılışının 100. yılı münasebetiyle 23 Nisan 2020’de  avans olarak yapılması

Koronavirüs salgını, sektörümüzde öngörülenin çok ötesinde vaka sayısına neden olmuş, genç yaşta ve risk grubunda olmayan üç meslektaşımız hayatını kaybetmiştir. Halen yoğun bakımda tedavi görmekte olan onlarca banka çalışanının hayati riski ise devam etmektedir. Dünyada ve ülkemizde toplumsal yaşam kısıtlanmış, tüketim durma noktasına gelmiş, gıda-sağlık tedarik zinciri dışındaki ulusal-uluslararası ticaret daralmıştır. Ülkemizde 14 Mart 2020 tarihinden itibaren insanların toplu halde bulunduğu ya da temas ihtimalini artıran tüm kurum, kuruluş ve işletmeler birer birer kapatılmakta, sokağa çıkma yasakları uygulanmaktadır. Oysa banka şubelerinin önünde oluşan müşteri yoğunluğu halk sağlığı açısından göz ardı edilmektedir. Covid 19 ülkemizde 16.04.2020 itibariyle 1643 canımızı almıştır. Salgın yayılmaktadır.

Dünyadaki örnekleri dikkate alındığında işçileri koruyan yasalar ya da devletlerin inisiyatifi ile salgın nedeniyle üretim ya da hizmet kesintisine uğrayan kurumların idari izne gönderilen işçilerin maaşlarının bir kısmı kısa çalışma ödeneğinden, kalanı ise kurumlar tarafından ödenerek işçilerin bu zor dönemde insanca yaşam hakkı tesis edilmektedir.

Türkiye Bankalar Birliği salgının ilk günlerinde yarım gün çalışma önerisinde bulunmuştur. Tavsiye kararına rağmen Kamu Bankaları tam zamanlı hizmete devam etmektedir. Covid 19 ekonomik destek uygulamalarının operasyonel işlemleri için kimi kamu bankaları personellerini hem Cumartesi hem Pazar günleri çalıştırmakta; sokağa çıkma yasağı olan haftalarda ofiste hafta sonu fazla mesaisi yapılamadığından telafisini, hafta içi akşam yaptırmakta ayrıca hafta sonu evden çalıştırarak dinlenmelerine müsaade etmemektedir. Üstelik Cumartesi-Pazar ve hafta içi saat 21:00’e kadar kimi şubeler açık tutulmakta, müşteri karşılamaktadır. Yöneticilerin bu süreçte çok daha esnek ve anlayışlı olması beklenirken, işçilerin günde 11 saat çalıştırılması ve virüs yüküne maruz bırakılması insanlık dışıdır.

Her gün yeni bir şubede ya da genel müdürlük biriminde pozitif vakalar nedeniyle karantina süreçleri başlatılmaktadır. Personellerin taşıdığı virüs kendileri için de risk grubundaki aile fertleri için de hayati risktedir.

Kaldı ki bazı kamu bankalarında personelin yarısı 14 gün izne gönderilmekte kalan yarısı ile çalışılmaktadır. Ofiste pozitf vaka olması halinde işin devamının sağlanmasını amaçlayan uygulama diğer kamu bankalarından önde olmakla birlikte izinlerin yıllık izinden kullandırımı sürdürülebilir değildir. Bu zorunlu izinler idari izinden sayılmalıdır. Bu uygulama zorunlu çalışması gereken diğer kamu bankası şubeleri için de örnek teşkil etmekte olup neden kamu bankalarında farklı uygulamalar bulunmaktadır?

Covid 19 destek uygulamaları kapsamında bir çok Genel Müdürlük birimi hafta sonları ve hafta içi fazla mesai yapmakta olup iş ve işlemlerin otomatize edilmesi için canla başla çalışmaktadır. Buna karşın, eksik kadrolar, eski sistemsel alt yapı, hizmet kalitesini arttıracak yazılım yatırımlarının eksik kalan hususlar olması nedeniyle Türkiye’nin köklü kurumları olan kamu bankaları, varolan teknolojik olanaklarını da aksayan alt yapı sorunları nedeniyle optimum seviyede kullanamamaktadır. Oysa bu bankalar yıllardır yüksek karlar açıklamakta ve milli gelirimize katkı sunmaktadır. Milyonlarca insanı bu salgın döneminde şubelere yönlendirmek yerine, online hizmet sunumuna ilişkin alt yapı güçlendirilmelidir.  Banka işçilerine iş baskısı yapılması yerine iş ve işlemleri otomatize edecek sistemsel alt yapı için yatırım yapılmasını, eksik alt yapı – yazılım kadroları istihdam edilmesini önermekteyiz.

Bütün kamu hizmetlerinin yükü Kamu Bankalarının üzerindedir. Bu hizmetler diğer bankalarca da verilerek kamu bankası işçilerinin iş yükü azaltılabilir.

Bu koşullarda maske, eldiven, siperlik, dezenfektan, banko siper camları gibi iyi niyetli önlemler; günde onlarca hatta kimi şubelerde yüzlerce insanla karşılaşan şube çalışanları için anlamını yitirmektedir. Dışarıda bekleyen onlarca vatandaşımızın  ve işçilerimizin sosyal mesafelendirme koşulları tamamen ortadan kalkmakta, temas yer yer 1 metreyi bulmaktadır.

Güvenlik görevlilerine ateş ölçer verilmesi de ayrı bir sakıncalı başlıktır. Bankanın güvenliğini sağlamakla görevli personelin asli görevinin önüne geçerek güvenlik zafiyetine neden olmakla birlikte; cihazın 5 cm’den sonuç vermesi güvenlik görevlilerimizin covid pozitif bireylerle yakın temas koşullarını oluşturmakta ve hayati risk taşımaktadır. Kaldı ki cihazların doğru ölçüm yapmadığı da iletilmektedir. Hiç vakit kaybetmeden bu uygulama yerine bina giriş kapılarına sabitlenmiş ateş ölçer kameralardan faydalanılması önerimizdir.

Bankalar önünde uzun kuyruklar oluşmakta olup, müşterilerin içeri alınması herhangi bir kurala tabi değildir. Oysa böyle dönemlerde randevulu çalışmaya geçilmelidir. Zira servislerin de azaltılması nedeniyle işyerlerine toplu taşımayla gelen işçilerin aksine; Sadece kendilerinin bindiği makam ya da özel araçlarıyla işe gelen, müşteri karşılamayan, koronavirüs bulaşma riski bulunmayan ofislerdeki bazı yöneticilerin, şubelerine keyfi fazla mesai uygulamalarının ve normal dönemlerdeki gibi bekleyen işlerin aynı günde karşılanmasını istemelerinin önüne geçilmelidir.

Sektörde hem genel müdürlük hem şube çalışanlarının evden çalışma koşullarının tesis edildiği; işlemlerin otomatize edildiği; şube işçilerinin şubelerde dönüşümlü olarak çalıştırıldığı örnekler bulunmaktadır. Biz bunların da yeterli olmadığı görüşümüzü ekleyerek; Kamu bankalarındaki durumun işçilerin sağlıklarının kurumlar nezdinde önemsiz olduğu genel kanaatini doğurduğunu belirtmek isteriz. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun açıklamaları da göstermektedir ki virüse karşı en önemli silahımız bağışıklığımızdır. Stres altında, yoğun temas koşullarında, uzun, yorucu ve fazla mesaili olarak çalışılması bağışıklık sistemine son derece zararlıdır. Bu çalışma koşullarından çıkacak menfi sonuçlar sorumluluk doğurucudur.

Hem banka işçilerinin sağlığı hem de vatandaşların evde kalın çağrılarına uyması için genel uygulamada; Her ilde sınırlı sayıda merkezi şubenin, sınırlı sürelerle açık bırakılması önerimizdir. Diğer işçiler pandemi krizi atlatılana kadar ücretli idari izne çıkarılmalı ya da evden çalıştırılmalıdır. Görev yapacak az sayıdaki personel kısa süreli ve dönüşümlü olarak, o ilin personel havuzundan seçilerek, salgının yayılmasını önleyecek sosyal mesafelendirme ve korunma koşulları sağlanarak görevlendirilebilir.

Ücretlerin kısa çalışma ödeneğinden ödenmesi küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için kalan kısım işletme tarafından ödenmek üzere söz konusu olabilir ancak, yüksek kar marjlarıyla ekonominin temel direği olan kamu kurumları için söz konusu değildir.

Bununla birlikte dezavantajlı gruplara ya da diğer personele ücretsiz izin uygulamasına gidilmesi hususu konfederasyonumuz Disk’in de belirttiği üzere asla uygulanmamalıdır. Bu, toplumsal mücadeleler tarihi ve sendikal haklar bağlamında 100 yıl geriye gitmektir. Kamu bankaları değil 3 ay , aylarca personelinin maaşını ödeyebilecek kabiliyettedir.

İşçilere periyodik olarak emekli sandıklarının organizasyonu ile  koronavirüs testi uygulanmalı; virüse maruz kalmış personel izole edilerek tedavi altına alınmalıdır. Virüse karşı en önemli önlem, hastaları bulmaktır. Sandıkların 1’e 5 karşılama oranı ile çalıştıkları ve mali yapılarının oldukça sağlam olduğu bilinmektedir. Bugün değilse ne zaman, meslektaşlarımız için tüm olanaklar seferber edilmelidir.

Sayısız insanın elinden geçerek en büyük virüs ve bakteri taşıyıcısı olan parayı dezenfekte eden teknolojilerden acilen faydalanılması gerekmektedir.

Çalışma saatlerinin, TBB önerisi kapsamında bir saat yemek molası ile 09:00 – 15:00 olarak düzenlenmesi ve randevulu çalışmaya geçilmesi önerimizdir.

Salgın süresince hafta içi ve hafta sonu fazla mesai, evden çalışma dahil yasaklanmalıdır.

Böyle zamanlarda kamu çalışanı olduğu hatırlanan ve koronavirüs seferberliğinde kamuyu temsilen canla başla çalışan tüm kamu bankası çalışanlarına;  Sağlık Bakanlığı’nın Koronavirüs pandemisi ile mücadele sürecini başlattığı tarih olan 11 Mart 2020 tarihi milat alınarak, çalışılan gün sayısı esasına göre, günlük çalışma ücretlerinden az olmamak üzere ve şube çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılarak Koronavirüs tazminatı ödenmelidir.

Bankacılık işlemlerinin alternatif dağıtım kanallarından sağlıklı yürütülebilmesi için genel müdürlük birimlerinin evden çalışma koşulları kısmen tesis edilmiş olup tüm birimler için uygulanmasını önermekteyiz.

Böyle dönemlerde ortak hareket eden Kamu bankalarında, eşit işe eşit ücret ve kamu bankası işçileri arasında adaletin sağlanması bağlamında özlük haklarının tamamının lehte olacak biçimde ortaklaştırılması gerekmektedir. Her yıl yapılan temettü ödemeleri üç kamu bankasında da üç maaş olarak ödenmelidir. Genel Kurullar salgın tedbirleri kapsamında ertelendiğinden, personele 2019 yılı temettü ödemelerinin Meclisimizin açılışının 100. yılı münasebetiyle  23 Nisan 2020’de  avans olarak yapılması önerimizdir.

Önce insan, önce halk sağlığı.

Kamu bankası işçileri ve aileleri ile toplum sağlığı için taleplerimizdir.

Bank-Sen / Türkiye Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası